ASKERİYE KÖYÜ VE TARİHİ ÇEŞMELERİ

 

Hayati KUZUCU

Burdur Askeriye Köyü'nün tarih olarak kurulması ile ilgili bir çok köyümüzde olduğu üzere kesin bilgi yoktur .Ancak genel kanı Burdur'un fethi yıllarında Türkmen askerlerin köy topraklarına yerleştikleri burasını ve yakının daki Kışla köyünü kışla olarak kullanıp fethi tamamladıkları şeklindedir .Bu yüzden bu yerin adının söz konusu askerlerin yeri anlamına gelen Askeriye olduğu Kışla köyünün adının da askerlerin kışlası olması sebebiyle Kışla olarak kaldığı anlatılmaktadır. Başka bir anlatım da ise peygambar ashabından sahabi El Askari islamı yaymak için bölgeye gelmiş ve bir savaşta şehit düşmüş bu gün;Sabır dede olarak bilinen yere gömülmüş, köyün ismide bu sahabenin adından gelmektedir.Ki bu rivayetin gerçekliği oldukça zayıftır.

Burdur'un Türklerce kesin fetih tarihinin 1204 yılı olduğuna göre Askeriye köyü o tarihten günümüze kadar süren tarih içinde hep var olmuştur .Selçuklu zamanından günümüze intikal etmiş nadir köylerimizdendir.Verimli topraklara sahip olan köy, özellikle bağcılığı ile ün yapmış ve her devirde maddi yönü güçlü bir köy olarak bilinmiştir.Buna paralel olarakta her devirde diğer köylere göre daha kalabalık bir nüfusu barındırmıştır. Köy hakkında bilgi aldığımız en eski kaynak, tüm Burdur için de geçerli olan 1475-1478 yılları arasına ait olan Tapu Tahrir 30 defteridir. Deftere göre köyde yaşayan vergi mükellefi insan yani erkek sayısı 90 'dır.Aynı zaman da şu ibareleri okuyoruz."Mahmut Çelebi birader i Halil Paşa tımarlığa emr olunmuştur"(1) Söz konusu Mahmut Çelebi ,Fatih'in katlettirdiği ünlü vezir i azam Çandarlı Halil Paşa'nın kardeşidir.Mahmut Çelebi, Kışla ve Askeriye köylerin de bulunan dirliklerini Bursa da bulunan imaret ve diğer hayratlarına vakf haline getirmiş bu durum Cumhuriyet dönemine yakın zamanlara kadar devam etmiştir.Dolayısıyla köyün arazilerinin önemli bir kısmı uzun asırlar bir vakıf arazisi olarak kalmıştır.Anlaşılacağı üzere köy aynı zaman da bir vakıf köyüdür.Aynı defterde dikkat çekici başka bir kayıt ise köyün suyundan faydalandığı Sorkun suyu ile alakalıdır."Sorkun dan çıkan Sorkun suyunu Sorkun (bu gün terk edilmiş) ve Lengüme ve Bayır (terk edilmiş) nam karyeler münavebeyle tasarruf iderlermiş .....kalanını da (?) Askeriye tasarruf idermiş"(2) . Başka biri bilgi ise köyde iki adet değirmenin varlığıdır.1530 yılına ait 438 nolu Anadolu Vilayeti Muhasebe defterine göre Askeriye köyü, 102 hane olup 178 nefer yani kişi yaşamaktadır.Buna da nüfus olarak baktığımızda 500 'e yakın bir nüfusun köyde barındığını söyliyebiliriz.Defterde köyün hasılatnın 5443Akçe olduğu yazılmaktadır(3).İşte bu tarihi köyümüzün bize ilginç gelen bir yönüde halen varlıklarını sürdüren çeşmeleridir.Köyün hemen hemen her mahallesinde günümüzde de çoğu ayakta duran çeşmeler ,birer kültür varlığı olarak dikkat çekmektedir.Hoş kimsenin bu çeşmelerden haberi bile yoktur; ama onlar tüm güzellikleri ile zamana direnmeye çalışmaktadırlar.Eskiden köyde yedi adet çeşmenin bulunduğu köylülerce açıklanmaktadır Ancak bu gün için dördü ayaktadır. Bunlardan Cami çeşmesi, Çukur çeşme ,Hacı Şerife çeşmesi ve Kayıcık çeşmeleri adıyla anılanlar, sağlam gözükmektedirler.

 

Özellikle de Kayıcık çeşmesinin ön cephesi bizce estetik olarak son derece hoş bir görünüme sahiptir.

Türkistan mimarisinin bina ön cephelerini hatırlatmaktadır.Aynı çeşmede alt alta iki taş oluk tekniği ile ayrıcalıklı bir yapıdır.Çeşmenin kitabesi malesef zamanımıza ulaşamamıştır.Hacı Şerife çeşmesinin kitabesi vardır çok tahrip olmasına rağmen yazısı okunabilmektedir.

"Hacı Şerife Hanım ruhuna El Fatiha" sene 1308 (1890 Ancak tarihin 1208 olması da mümkündür.)Hacı Şerife çesmesinin cephesinde bulunan iki kabartma resim bulunmaktadır ve olduça ilginçtirler.Bunlar; sol tarafta hilal ve güneş sağ taraftaki hilal ile yapraklı bir dal resimleridir.Kayıcık çeşmesi çok yıpranmış durumda olup temennimiz kısa zaman da restore edilerek kurtarılmasıdır.Plan olarak Askeriye çeşmeleri Burdur'un eski çeşmelerine benzemektedirler.Ama Kayıcık çeşmesi son derece güzeldir ve Burdur çeşmelerinden daha hoş bir yapıdır.Konum itibariyle yüksekçe bir yerde bulunduğundan Burdur'a gelen ana karayolundan bakılınca rahatlıkla görülebilmektedir.Gönlümüz Askeriye çeşmelerinin varlığından tüm insanlarımızın haberdar olmasından yanadır.4.12.2011

Kaynakça

1 Başbakanlık Osmanlı Arşivi(BOA) Tapu Tahrir 30.Sayf.204

2 BOA TT30.Sayf.205

3 BOA TD 438 .Sayf.268