HayatiKUZUCU
BU ARAŞTIRMA BURDUR ARAŞTIRMALARI DERGİSİNİN 2001- 2 SAYISINDA YAYINLANMIŞTI. NE YAZIK Kİ YAZI KURULUNA VERMİŞ OLDUĞUM KAYIT DİSKETİNDE -MÜSVETTE ÇALIŞMAMIN KAYDIDA MEVCUT OLDUĞU FARK EDİLEMİYEREK- ASIL ÇALIŞMA YERİNE YANLIŞLIKLA BU EKSİK VE YER YER HATALAR OLAN BÖLÜM YAYINLANMIŞTI.BİR TÜRLÜ DÜZELTEMEDİĞİM BU ARAŞTIRMAMI BURADA DOĞRU BİR ŞEKİLDE YAYINLIYORUM.
A-Tarihi üzerine
Bilindiği üzere ; Türklerin Anadolu’ya gelişi, klasik anlayış olan Malazgirt savaşından sonra akın akın gelen Oğuz boylarıyla olmamıştır.Anadolu ‘ya tek bir yoldan değil iki yoldan:Hazar Denizinin kuzeyinden ve güneyinden gelmişlerdir.Kuzey yolu,Malazgirt savaşından yüzyıllarca önce başlamış uzun asırlar boyunca devam etmiştir.Oğuzların Anadolu’ya gelişi Çağrı Beyin akınıyla,Selçuklu Devletinin kurulmasından kısa bir süre sonradır.Abbasiler zamanında başka bir yerleşme daha vardır ki; bu da Kerkük’ten başlayarak bu günkü Güney Doğu Anadolu içlerine kadar olan bölgeye yerleştirilen ,Abbasi ordularının belkemiğini oluşturan Memluk adı verilen çeşitli Türk topluluklarıdır.Kuzeyden gelenler ise daha ziyade Kuzey Türkleri olan Kuman Kıpçak,Avar,Peçenek ve Uz adı verilen Oğuzlardır.Bu göç hareketinin başlangıcı da Hun’larla başlamıştır.
Kuzeyden gelenler eski Türk dinin de,Güneyden gelenler ise Müslüman’dılar.İki koldan gelenlerin de hedefi Bizans olmuş ve bu mücadeleye 1453 senesin de son nokta konulmuştur.Kuzeyden gelen bir istila hareketi gibidir.Nitekim Bizans,ünlü oyunları ile onları birbirine kırdırmış, kalanları Balkanlar’a,Anadolu’nun çeşitli yerlerine yerleştirmiştir.İstanbul ,Osmanlılardan önce defalarca Türkler tarafından kuşatılmıştır.Güneyden gelenler, bu Türklerle gerek Anadolu’da gerekse Balkanlar’da karşılaşmışlardır.Tarihimiz de fazla iz bırakmayan bu hadiselerin, sadece Malazgirt savaşı sırasın da Bizans ordusundaki Türklerin, Selçuklu ordusuna geçtiklerini tarihçiler kaydetmişlerdir .Kuzeyden gelenlerin yalnız Balkan yoluyla değil,Kırım ve Kafkas yoluyla da Karadeniz Bölgemize boydan boya,gelip yerleştiklerini de unutmayalım.Ne yazık ki: bir trajedi burada karşımıza çıkar .Bizans, bu Türk kavimlerinin dinini değiştirtmiştir. Bir kısmı Rum Kilisesine ,bir kısmı da Ermeni Kilisesine bağlanmışlar,milliyetlerini kaybetmişler,ancak dillerini unutmamışlardır.Anadolu’da görülen Rumca ve Ermenice bilmeyen sadece Türkçe konuşan Hristiyan’ların sebebi budur. Gagavuzlar bunlara tipik bir örnektir.İşin acı bir yönü de Osmanlı idaresinin olayın farkına varamayışıdır.Bu yüzden sayısız insanımız Rumlaşmış ,Ermenileşmiştir.(Geniş bilgi Mehmet Eröz::Hristiyanlaşan Türkler.TKAE yayını 1983 Ankara Orhan Türkdoğan Etnik Sosyoloji )Malazgirt savaşın dan sonra Anadolu kesin Türk yurdu olmuştur.Bu süreç de İran üzerinden Anadolu’ya gelen Türklerin yani sadece Oğuz boylarının rolü yoktur.Bizans’ı yıpratan diğer Türk boylarını da hatırlayalım .Anadolu’nun Türkleşmesinde ,Kara denizin kuzeyinin,Balkan’ların tamamının etnik yapısının oluşmasında , Selçuklu ve Osmanlı öncesi bu Türklerin önemlerini göz ardı etmeyelim(Bakınız,Rasonyi L. Tarihte Türklük Ankara 1971).Bir çok tarihçinin dikkat çektiği başka bir husus da 1085’yılına kadar Anadolu’nun Adalar Denizine kadar olan yerlerin kısa zamanda fethinin sebebinin:Bizans’ın-Arap savaşları,kıtlıklar,salgın hastalıklar(sıtma ,veba vs) sonucu yarımadanın adeta boşalıp ,nüfusun sahil kıyılarına ve büyük şehirlere yığılmaları olduğudur.
Burdur’ un Türklerle karşılaşması 1080li yıllar da oldu.Selçukluların Antalya’ya yaptığı fetih hareketleri bu ilimiz toprakları üzerindendi.Ancak kesin yerleşme1100 lerdedir.Eskişehir Antalya hattı üzerin de yığılan Türkmen boyları yaklaşık iki yüz yıl boyunca ,Anadolu Türk tarihinde çok mühim olayların meydana gelmesinde rol oynamışlardır. Bizanslılar,Haçlılar,Moğollar bu Türkmen boylarıyla devamlı baş etmeye çalışmışlar,hatta Selçuklu Sultanları da bu baş eğmez boylar ve onların beyleri ile mücadele etmek zorun da kalmışlardır.Haçlı seferlerin den biri Burdur _Yeşilova üzerinden olmuş ve Yeşilova ilçesinin eski adı Satırlar’ın,Haçlılara karşı alınan zaferin sonucu iyi bir satır attık deyimin den geldiği söylenmektedir.Bizanslı’lar,Haçlı seferleri sonucunda , Batı Anadolu’nun çoğu yerini geri almışlardı.Ne var ki: Burdur -Denizli arası hep bu Türkmenlerin elin de kaldı.Selçuklular,Bizanslıların onlarla ilgili şikayetlerini ,bu boyların kendilerine tabi olmadıklarını söyleyerek savuşturuyordu.Şu da var ki : Selçuklular burasını bilerek bu şekilde idare ediyordu .Miryakefolon savaşından sonra bir müddet daha devam eden siyasi vaziyet 1182 de sona erdi .Selçuklu ordusu Bizans’ı sürerek Batı Anadolu’yu tekrar ele geçirdi.Burdur’un’ kesin Türkler eline geçişi,1204 de 3. Kılıç Arslan zamanın da olmuştur.1204 de alınan bir yerin Deniz kenarında zengin bir yer ve sağlam bir kalesi olduğu belirtilmiştir.Denizden kasıt gölün olduğu dur.(İslam Ans. 3.KılıçAslan .sayfa703)Bu fethi, Uçbeylerinden Danişment’li Yağıbasan yapmış ve onun ismi ilimiz de bazı yerler de yer ismi olarak yaşatılmaktadır.Burdur kalesi, bu tarihten sonra Selçuklu hanedan üyelerinin hapsi için kullanılmaya başlanmışve Burdur ismi ilk defa1265 yılında olan 4.Kılıç Arslan’ idamı ile ilgili olayı anlatan yazılı kaynaklarda geçmektedir.(Musametül Ahbar. Aksarayi .Sayfa 65)
Moğol istilasının sonucun da hakimiyetini kaybeden Selçuklu hanedanı yerine , Uç beyleri yine Burdur’ la Denizli arasındaki dağlarda Türkmenler’le birlikte sahneye çıkmışlar Moğolların zulmüne direniyorlar ve bağımsızlık istiyorlardı .Bu uç Beyleri Mehmet Bey,Salur Bey,Hamit Oğularının kurucusu Hamit Beyin oğlu İlyas Bey, Ali Bey dir İlk önce Mehmet Bey,Moğol baskıları sonucu Uluborlu’da idam edildi. Daha sonra diyer beyler bir bir yok edildiler İlyas Bey’de sonunun ne olduğunu bilmiyoruz (M.AKDAĞ ,Türkiye’nin İktisadi ve İçtimai tarihi Aksarayi’ye atfen.Sayfa 132) Türklerin kutlu yılı denilen 1299 senesi artık yaklaşmış, Moğol zulmü son yıllarını yaşıyordu.1299 da Anadolu’da beylikler bağımsızlıklarını bir bir ilan etmeye çoktan başlamışlardı.Burdur ve çevresinde de Hamit Oğlu Beyliği kuruldu.Beyliği kuran her ne kadar İlyas Beyin oğlu Dündar Bey kabul ediliyorsa da ,dedesi Hamit Bey gerçek uç beyi idi ve saygın kişiliği ile tanınıyordu.Nitekim Osman Gazi oğullarından birinin adını Çoban oğullar Beyi Emir Çobanın adını diğerinede Hamit Beyin adını vermiştir ( Sencer Divitcioğlu,Osmanlı Beyliğini kuruluşu ,sayfa 70 İstanbul 1999).
1299 senesi Anadolu için çok önemli bir yıldır. Burdur içinde...Hamit Oğulları Beyliği bu tarihte Burdur da ilan edildi. Hamit Bey oldukca yaşlandığı için Dündar Bey ,beyliğin başına geçti.Bir çok tarihçi,İlan edilen yerin Isparta’ yı , bazıları Uluborlu ‘yu veya Eğridir’i gösterirler.Göz ardı edilen,yukarda bahsedilen ve bağımsızlık mücadelesi veren İlyas Beyin bu şehirlerden oldukça uzak bir yerde bulunuşudur.Ailesinin onu yalnız bırakacağı düşünülemez.Beylik aynı yıl içinde Isparta topraklarını da beylik kontrol altına almıştır.Ancak Isparta il merkezinin o yıllarda önemli bir yer olduğu söylenemez.Uluborlu,Selçuklu aile fertlerinin kaldığı bir yer olduğundan;halk içinde muteberdi ve hemen beyliğin bir kolu buraya taşındı.Dündar Beyin,akabinde Burdur’a 1300 de Ulu camiyi yaptırması tesadüfi değildir.İstiklalin sembolü olan para bastırmayı da Dündar Bey ilk defa Burdur’da 1299 da gerçekleştirmiştir(Yılmaz İZMİRLİLER,Hamit Oğulları Beyliği Paraları .Sayfa 14) ve böylece yeni bir devir başlamıştır.Bu paranın bir yüzünde: “ DURİBE BURDUR HUMİYET AN EL AFAT VEL BELİYYE 600 Fİ SENE VESİTTEMİYE”(Y.İz.H.OĞ.Bey.Paraları.say.96) yazısı bulunmaktadır. Burdur ‘da darp edilmiş ve günümüze intikal etmiş 41 adet Hamid Oğlu sikkesi mevcuttur.
B- HAMİTOĞULLARININ ASILLARI :Türk tarihinin en büyük Cengaverlerinden olup ancak siyasi tarafı zayıf olan bu yüzdende de bir türlü başarılı olamayan Celalattin Harzemşah, ,Moğollardan kaçıp Anadolu’ya geçmişti.Yanında da oldukça kalabalık Harzem boylarını sürüklemişti.Celaleddin’nin Selçuklularile yaptığı savaş ,sonrada ölümü Harzem’lerin başı boş kalmalarına sebep olmuştu.Onun önemli beylerinden biri olan Kayır Han,Karaman Oğulları ile anlaşmış,daha sonra bozuşarak Suriye üzerinden Mısıra gitmiştir işte onun yanında bulunan beyler den biri de Hamit Beydi.Hamit Beyin,orada dayıları ile arasının açıldığı anlaşılmakta akabinde kendine bağlı boyuyla geri dönmüş,Karaman Oğullarının hizmetine girmiştir Hamit Bey’e Mısır ümerasındandır denmesi bu yüzdendir.
Karamanoğlu Mehmet Bey’e , gençliğinde silahşörlük öğretmiş olduğu Şikari tarihinde bahsedilmektedir.Yine Şikari’ye göre Karaman oğulları hizmetinde bir çok savaşlara katılan Hamit Bey,bu beylik tarafından aşireti ile birlikte kendi hesaplarına Batı Anadolu da toprak kazanması ve kontrolü için görevlendirilmiştir.Hamid Bey aşireti ile birlikte,Selçuklu idaresinin en zayıf yerlerden biri olan Burdur ve Denizli arasına gelip yerleşmiştir.Daha sonra Denizli çevresi Türkmenleriyle siyasi birlik kurduğu anlaşılmaktadır.Aşiretini ,Gölhisar’a kadar yaymış,oğullarından bazılarını buralara göndermişti.Onun evlatları Gölhisar’da varlıklarını Beyliğin dağılmasından en az bir yüz yıl kadar daha sürdürmüşlerdir.Gölhisar kolu daha sonraları, halk arasında anlatıldığına göre bu günkü Bozan Önünde yapılan bir savaş sonucunda , asıl merkez olan Eğridir kolunu idaresi altına almışlardır.Bu savaşı kazanan Gölhisar Beyi Mehmet Beyin oğlu Mustafa Bey,Eğridir’e yerleşmiş bu olayın nişanesi olarak da Burdur’a Dedesinin eseri olan Ulu Caminin yanına Muzafferiye Medresesini inşa ettirmiştir(1344).Malesef yıllardır ve hatta asırlardır sürüp giden Burdur Isparta anlaşmazlığının başlangıcı belki de halkın anlattığı gibi bu olaydır. Hamit Beyin bağlı olduğu aşiret olan Harzem Boyları da Horzum adıyla Anadolu da varlıklarını günümüze kadar sürdürdüklerini görüyoruz.Ki bu gün Gölhisar ilçesinin Horzum bölümü onların çocukları olsa gerektir.Dikkate değer ki Gölhisar’ dan kuzeye Dinar’a kadar olan çizgide Horzum’lulara sıkça rastlanır. Dinar’da oldukca yoğun bir yer tutarlar. Bazı aileler aslen Gölhisar’dan gelme olduklarını söylerler.Ve bu Horzumlu’lar,1930 larda yapılan bir çalışmada Acıpayam ve Burdur ‘un ünlü Avşar Beyleri türküsünün sözlerini aynısıyla Horzum Beyleri adıyla söyledikleri kaydedilmektedir(F.AKSU , Ün Dergisi 1.cilt . Horzum Yörükleri Say.242 )Aralarında bir bağlantı olduğu bellidir.1787 de Burdur Kadısı ve Türkemiş Hassı voyvodasına gönderilen bir ferman da Konar göçer Horzum cematinden bahsedilmekte ,1830 lu yıllarda başka bir emirde de bir kısmının Aydın Kuyucak’ta bir kısmının Burdur’da olduğu anlatılmaktadır(Burdur Şeriye sicilleri. 184/1 Belge No 271).Yeşilova ilçesi Kırlı Köyünü kuran Kırlı cemaati de Horzum boyundandı.
C- BURDUR İLİ TARİHİ COĞRAFYASI
Burdur isminin bu şekilde ne zamandan beri söylendiği tam olarak bilinmemektedir. Tarih de ismi ilk defa bu şekilde zaptı yazıyla 1299 tarihinde kestirilen Hamit sikkesindedir, 1329 de Anadolu’ya gelen ,Arap Seyyahı Batuta’anın gezi kitabında da bu şekilde rastlıyoruz.Batuta’da bu şehrin küçük bir yer olduğunu öğreniyoruz.Daha sonraları ancak 1429 tarihinde inşa edilen ,bugün oluklar altın da harap bir vaziyet de ve Burdur’un ayakta kalan en eski yapılarından Bali Bey Hamamının vakfiyesinde Medine-i Burdur adı geçtiği bazı kaynaklarda belirtilir.1475yılı Hamit Sancağı tahririnde Burdur artık bir kaza merkezidir. Burdur ve bugünkü kazaları ile ilgili bilgi veren eldeki en eski kaynağımızdır.
14.Yüzyılda Burdur,Ağlasun ,Gölhisar haricinde yerleşik hayat hemen hemen yok gibidir.1475 tahririnde ise; Türkmen aşiretlerinin yerleşik hayata yavaş yavaş geçmeye başladıklarını görüyoruz.Bu günkü il topraklarında çok sayıda köy mevcuttu ve bunların çoğu halen aynı isimlerle yaşamaktadır.Ancak büyük bölümünün hane sayısı 30’u bile bulmuyordu.
İkinci Bayezid ile Yavuz devrinde İran’la olan buhranlı yıllar,.Gölhisar ve o yıllarda adı Irla olan Yeşilova çevresinden oldukça çok sayıda konar göçer alevi veya yerleşmiş Türkmen’in ya sürülmelerine ya da İran taraflarına kaçmaları sonucunu doğurmuştur.Rumeli’ye sürülenler Akca Kızanlık taraflarına iskan edildiler.Burdur Çevresinden, Şah İsmail ordusuna , çok sayıda alevi Türkmen,asker yazılmıştı.Bazıları da Osmanlı Devletince Modon ve Koron adasına iskan edildiler.Şah Kulu isyanının yaptığı tahribat ise: Korkunçtu.Hele Burdur ve Gölhisar için bu tam bir felaket oldu.Gölhisar kadısı başta olmak üzere kazanın önde ekabiri,ayanı yok edildiler.Yanların a bölgenin alevi zümreleni de alan Şah Kulu sonra Burdur’u mahvetti. Aslında Bucak ilçemizin Kızıl Kayasın dan bir Türkmen olan Şah Kulu’nun bu tahribatı ,çok sonraları Hoca Sadettin Efendi’nin Taciüt Tevarihin’de sık sık Kızılkaya Türkmanları diye tezyif edilmiştir.Bu isyan sonu sürgünlerle Burdur toprakları adeta harabeye döndü, ıssızlaştı.Örnekler:Gölhisar’ın Günay Köyü yok oldu ,zamanımızda yeri bile bilinmiyor.Kemer’in Kılavuzlar köyün de az bir insan kalmıştı.Yine Gölhisar’ın Yeğenli köyü haritadan silindi .Yukarı Çavdır’ında halkı azalmıştı.Kozluca da aynı duruma düşmüştü. (Bak:Zeki ARIKAN,15-16 Yüzyıllarda Hamit Sancağı .İzmir-1988)
15.ci Yüzyılda Hamit Sancağı içinde olan bu günkü Burdur ili sınırları içindeki idari birimler.Önce bilmeliyiz ki Osmanlıda esas idari birim kaza idi.Kazalar kadılar tarafından idare ediliyordu.Kadıların işine kimse karışamazdı .Askeri yönden ise eyalet,sancak ,kaza,nahiye şeklinde idi.Nahiye bazen bir bölge adı olarak kullanılırdı.Kaza,sancağa,sancak eyalete ,eyalet de İstanbul’a bağlıydı.Şu var ki saltanat merkezi hariç bağlılık şehirlere değil Beylerbeyine veya sancak beyine bağlılıktı.Bu bağlılık askeri açıdandı.Onlar istedikleri yerlerde otururdu.Çoğu zaman 17.asır başlarına kadar Sancak merkezi kavramı az kullanılırdı.Zannedildiği gibi bu asra kadar Hamit Sancak merkezi Isparta Şehri değildi . Bu şehirde aslında bir kaza idi.Örnek Ağlasun ne ise Isparta’da aynıydı .Hamit Sancak Beyleri İlk zamanlardan 1600 le re kadar Burdur ve Eğridir de oturdukları ve bunun da Isparta Şehri ahalisinin şikayetlerine yol açtığı görülüyorBu konu da 13 safer 1579 tarihli bir ferman vardır(Z.Arıkan.15-16 yy.Hamit San.Sayf.204)
İşin başka bir yönü de şudur ki:Kazalar çoğunlukla yerleşim birimi değil daha ziyade coğrafi bölgelerdi . Hukuki yetkili olan kadılar , devletin muhatabı olan güçlü ailelerin veya beylerin ikamet ettiği yerde otururdu.Değişik zamanlar da aynı kazanın idare yerinin başka başka yerleşim birimlerinin olmasının sebebi budur.Örnek.18.Yüzyılda ; Kaza-i Karaağacı Gölhisar Yatağan ile Kaza-i Ağlasun Ramazan Kaşı. Bunların durumu şöyleydi. Günümüzün Acıpayam’ı olan Gölhisar Karağacı’nın idare yeri Yatağandı.Ağlasun’nun İse Ramazan Kaşı.
15.Yüzyılda Hamit Sancağı. kazaları ve nahiyelerine baktığımızda:
Nahiyeti Karaağaç (Acıpayam) Tabii Gölhisar,Nefsi Kaza-i Gölhisar,Irla veya Erle(Yeşilova Çevresi),Kaza-i Ağlasun,Tabi-i nahiyeyi Arvalu Ağlasun.Burdur Kazası
16.Yüzyılda Kaza-i Karaağacı Gölhisar,Kaza-i Gölhisar , Burdur Kazası,Kazai-i Siroz ma Kemer,Kaza-i Ağlasun, Kaza-i Irla,Kaza-i Yavice -Doğanlar(Yeşilova’nın Harman’lı Köyünden Karaatlı Köyü çizgisinden Denizli’ Beyler’li Köyünü içine alan bölge.)
Teke Sancağı dahilinde olanlar: Nahiye-i Susuz kaza-i Antalya,Milli Kazası.
17 Yüzyıl ;Bize göre Burdur ilinin günümüz il sınılarının, büyük ölçüde belirlendiği yüzyıldır.Geçen iki asır da Burdur ile Gölhisar arasında göçebe olarak yaşayan Türkemiş Yörük Türkmen Aşiretleri topluluğu,17 .Asırın hemen başında vergi bakımından Türkemiş Mukatası adını almıştı.1630 senesinde zamanımızın,BurdurMerkez ilçesi,Yeşilava ilçesi(Irla ma Yavice Denizli Çardak ilçesinin bazı köyleri dahil), Karaağacı Gölhisar( Acıpayam İlçesi)Kemeri Hamid Gebrem,Sirozu Hamit(Tefenni) Hamit Sancağı içinde yeni bir yapıyla karşımıza çıkar.
Türkemiş mi Terkemiş mi: Bazı araştırmacılar Terkemiş olarak (Turhan DAĞLIOĞLU,Ün Isparta’ da yayınlanan Ün Dergisinin muhtelif yayınların da ki yazılarında.Nuri KÖSTÜKLÜ, 180 NOLU Isparta Şeriyye Sicillerine Göre Hamit Sancağı ve Türkiye.)okumuşlar bazılarıda Türkemiş veya Tirkemiş (Osmanlı arşivciliğinin müstesna şahsiyeti:Cevdet TÜRKAY Oymaklar ,Boylar Aşiretler ve Cemaatler adlı eserinde Türkemiş, Dürkemiş. Tirkemiş olarak okumuş ama Türkemişi ağırlıklı olarak kullanmıştır.Tuncay BAYKARA , Ana. Tari.Coğ. Gir. Türkemiş ve Tirkemiş olarak belirlemiştir. Böcüzade yazdığı Isparta tarihinde :Hassı Türkmen şeklinde yazar.Burdur halkı arasında Türkemiş olarak yaşamaktadır.Uzun sözün kısası 1630 dan itibaren yakın çağımıza kadar bu isim yaşamıştır.Başlangıçta Türkemiş Türkmen Hası alarak ve daha sonraları Türkemiş hası diye denilen bu yapı bilhassa 1730 dan itibaren Burdur‘da ortaya çıkan Çelik Paşalar sülalesi ile birlikte Hamit Sancağından bağımsız bir durumu vardı.Öyle ki;üst makamlardan gelen buyrultularda bazen Türkemiş Sancağı ibaresi Isparta’da ki bazı görevlilerin itirazı ile karşılaşıyordu.Doğrusu aralıklarla da olsa Hamit Sancağı fiilen, Çelik Mehmet Paşa onun oğulları Sait Paşa, İbrahim Paşa , Ahmet Paşanı etkilerile yaklaşık biryüz yıl , Burdur’dan idare edilmiştir.Mali işlerde Türkemiş Hası vergileri Sancak kanalıyla merkeze ulaştırılıyordu.Ne var ki Türkemiş Sancağı adına kaydedilen tekalifiye tutarı karışılıklara yol açtığından 2 Recep 1793 te bir buyrultuda şöyle bir ikaz vardır ( Burdur Şeriye Sicilleri,198/1 350 Nolu sicil. )Türkemiş müstakil bir sancak olmayıp Hamit ile bereber bir sancaktır. Halbuki olağanı Hamit Sancağına tabi vey a merbut tabirlerinin olmasıydı.
Bu da gösteriyor ki Türkemiş’in özel bir durumu vardı.Bu tür ikazlara 1830 ‘ a kadar sık sık rastlıyoruz.Bazı eserler de görülen, Burdur , Isparta’ ya her zaman bağlıydı iddasının ciddi bir tahlile ihtiyacı vardır.Tabi burada 1840 1851 arasını kastetmiyoruz. Burdur şeriye sicillerinde bu konuda bol malzeme mevcuttur.Türkemiş Hası voyvodalarca idare ediliyordu.Bu kişiler: 1797 de Gölhisar derebeylerin den Şeyh Hüseyin oğlu Hüseyin Ağa sonraları Arif Ağa, M.Zühdi ..vs...
17. Asır Türkemiş Hassı namı diğer Burdur livası Karaağacı Gölhisar,Gölhisar, Tefenni ma Siroz,Kemeri Hamit Kazaları. Hamit Sancağın da Ağlasun Kazası, nahiye-i İncir. Teke Sancağın da Keremgi namı diğer Bucak veya Milli, veya nevahii Kara Hafız, Kızılkaya Kazaları.18. Asır da Türkemiş hemen hemen aynıdır. Yalnız nahiye- iYavice veya Doğanlar , Siroz ma Gebrem kazalarında yeni isimler eklemeler vardır. Irlanın kaza yeri , Beylerli ,. Ağlasun’un ise Ramazan Kaşı .19. Asır da Ağlasun’la İncir Hamide bağlı idi.Teke’ye Bucak Girme veya Milli ve Kızılkaya Kazaları tabiydiler.Gölhisar Kazasında Dengere Köyünden idare edilmesinden başka bir değişiklik yoktu.13.9.1836 da yeni sistem geldi:Hamit Sancağı ile Türkemiş Hası ayrıldı.Burdur , Feriklik haline geldi. Bu durum fazla sürmedi ,1839 ‘a kadar Anadolu vilayeti merkezi olan Kütahya’ya bağlı olan Hamit Sancağı Adı Karaman olan Konya vilayetine bağlandı.Türkemiş adı kulanılmamaya başlansa da zaman zaman da olsa bazı askeri ve mali işlerde eski tabirlerle kullanılmaya devam etti.1850 den sonra bazı kaynaklarda Burdur ma Türkemiş ismine de rastlamız mümkündür.Ahmet Vefik Paşa Lehçetül Hakayık adlı eserinde Tirkemiş :Merkezi Burdur olan cesim bir kazadır diye yazdığını da unutmayalım.Yine bazı yazışmalarda Burdur namı diğer Türkemiş olarak bahsedilir.
GÖLHİSAR:İlk zamanlar adı Gölhisarı olan bu kazanın adı yazılı olarak 1319 da Gölhisar’ da darb edilen Hamit oğulları zamanına ait bir sikkede geçmektedir.Paranın bir yüzünde ki yazı:DURİBE Bİ MEDİNE GÖLHİSARI HUMİYET AN BELİYYE VEL AFAT.....
1329 senesinde Batuta’nın Gölhisar da ziyaret ettiği ve bir ahi olan Mehmet Bey’inde gümüş sikkesi zamanımıza ulaşmıştır( Y.İZMİRLİLER , H .Oğulları Beyliği Paraları . Say.132) Gölhisar , 16.Asır da çok büyük bir toprağa sahipti.Zamanla Karaağaç(Acıpayam),Tefenni, ve Irla Kemer birer birer ayrıldılar1735 den 1836 yılına kadar Şeyh Hüseyin Oğullarınca yönetildi .Onlar Gölhisar ve hatta tüm Türkemiş’de hüküm sürmüşlerdi.
TEFENNİ:16 .Yüzyıla kadar bir yöre adıydı . Bu adda bir yerleşim birimi yoktu. Ancak Türkemiş Türkmen Yörükleri içinde Tefenni Yörükleri vardı .Bunlar daha sonra yerleşik hayata gerçerek Tefenniyi kurdular.Tefenni Yörükleri 159 baş 57 haneydiler.Tefenni ma Siroz Kazasına günümüz KARAMANLI ilçesi ile Kemer İlçesinin bazı köyleri dahildi.
KEMER:Adı Kemer-i Hamit’ ti.Bir ara GEGREM Köyünden idare edildiği anlaşılıyor.Ünlü Celali ve daha sonra Osmanlı Devletince af olunarak , Anadolu Beylerbeliğin e üç tuğla
getirilen Katırcıoğlu Mehmet Paşa’nın da Kemer’li bir Salur Türkmeni olduğunu biliyoruz
Kemer, Sarıtaç Yörüklerinin vatanıdır.Bu yüzden eskiden Kemer’e Sertaç da denilirdi.Ve onların beyleri de bu bölgede etkili insanlardı.Katırcıoğlu ailesi de yüzyıllarca Kemer ayanlığı yapmışlardır.
BURDUR:1400 lerden 1630 senesine kadar kaza idi.Türkemiş Türkmen Hassında yine kazaydı ve bu hasın idare merkeziydi.Bu hal 1836’da Feriklik haline gelen Türkemiş artık Burdur diye de anılıyordu.1840 senesinde patlak veren isyan hareketi Osmanlı idaresi buna ihtilal der-Fetaret olayı –sonunda Burdur’un kaybı büyük olmuştur.1841 de Burdur,Konya Vilayetinin Isparta Kazasının nahiyesi durumuna bu isyan sonucu düşmüştür.Burdur’luların bitmez gayretleri semeresi LİVA olma olmuş, Türkemiş tekrar canlanmıştı.1851 de Muhassıl atanarak birinci sınıf liva bir yıl sonrada kaymakam tarafından yönetilen Sancak olmuş Hicri 1267 senesinde Gölhisar başta olmak üzere Türkemiş kazaları tekrar Burdur’a bağlanmıştı.Bu durum 1869 yılına kadar sürmüş .Abdülaziz zamanında yeni bir idari yapılanma olmuştu. Isparta lobisinin İstanbul’da oldukça güçlü olmasının da etkisiyle bu yılda Burdur tekrar kaza yapılmış ,Hamit Sancağına bağlanmıştı.Burdur halkının inanılmaz gayretleri sonunda 1869 senesi sonlarında yeniden Burdur Sancağı kurulmuştur . Burada bir yanlışlığı düzeltmek lazımdır.Burdur 1872’ de sancak olmamıştır daha öncedir bu tarih mutasarrıflıkla yönetilmeye 1872’ de başlamıştır. Sancak 1889’ da Acıpayam’ ve Irla’yı kaybetmişti.
IRLA MA YAVİCE:Halen Burdur ‘un ilçesi olan Yeşilova ilçesini,Denizli ilinin Çardak ilçesinin bazı köylerini,aynı ilin Acıpayam ilçesinin bir çok köyünü içine alan bu kaza Haçlı seferlerini de içine alan bir çok tarihi hatırayı barındırır. Önceleri Yavice ayrı iken sonra birleştirilmişti.İdare merkezi Yeşilova’nın eski adı Satırlar olan köydü bir ara ise Beyler’li köyü idare yeri oldu.
AĞLASUN:Sağalasus antik kenti yakınlarındaydı. Sınırları içinde ,Ağlasun ilçesi ve günümüz Çeltikci ilçesinin bu günkü köyleri vardı. Bir ara Arvalı nahiye olarak görünür İncirli Kazası daha sonraları buranın içinden çıkmıştır.1871-72’ de Burdur Sancağı yeniden teşkil olunca bu iki kaza eski TÜRKEMİŞ’ e bağlandı.Bilindiği üzere yakın zamanlara kadar Ağlasun merkezinin adı Belören’di.
BUCAK: Eski adı Oğuzhan olan bu kazanın ,Teke Sancağı kazaları olan Milli ve Kızılkaya Kazalarının isimleri ile birlikte 16 .Asır dan itibaren anılmaya başlar.1908 yılında ise Antalya’nın bir nahiyesiydi.1912 de Burdur’a bağlandı,1926 da kaza oldu. (Geniş bilgi:Mustafa Ali UYSAL,Salnamelere göre Burdur. S.D.Ünv. YayınlanmamışYüksek Lisans Tezi.1998 Hüseyin ÖZÇELİK,Dünden Bu Güne Bucak S.d.Ünv.Yayınlanmamış Yüksek Lisans TEZİ 1999)
E-BURDUR İLİNE KİMLER YERLEŞTİ:
Bir yanlış anlamayı önlemek için şu hususa dikkat etmek gerekmektedir.Bazı yerlere yerleşenler belirtilirken adı geçen yerleşim yerlerini o kesimlerin kurduğu anlaşılmamalıdır. O yerlere onlarında yerleştikleri anlaşılmalıdır.
1-Kuman Kıpçak ve diğerleri:Başta bahsettiğimiz Balkanlar üzerinden gelen Türk Kavimleri malum Bizans oyunları ile birbirlerine kırdırılıp kalanlar Anadolu’nun çeşitli yerlerine iskan edildiler ve Hristiyan’laştırıldılar.Bunlardan Kuman Kıpçakların büyük boylarından Uluborlu boyu Menderes havzası yoluyla gelip Uluborlu’yu kurdular.Keçiborlu (Keçik ,Küçükborlu) da onlarla bağlantılıdır.Bir ihtimal olarak aynı çizgide Borludur-Bordur -Burdur haline geldiği akla geliyor.Nitekim16 Asırda Burdur Rumları arasında ismi Kaya ,Selçuk .Karaca ,Arslan gibi tarihi Türk isimleri çoktu(Bak.Fehmi AKSU, Isparta’da Hristiyan Türkler,Ün Dergisi4.Cilt Isparta .1938 Z.Velidi Togan Umumi Türk Tarihine giriş,say.153,163 İstanbul 1983)
2-Ermeniler : Eski ekaliyet den olan Ermeniler Burdur’ a Çelik Paşalar tarafından , İran ‘dan sürgün edilenlerin bir kısmı Isparta’yla birlikte yerleştirildiler. Az bir nüfusları vardı.Şeriye sicilleri onlardan Eraimine acemine Hamit diye bahseder.
3- Oğuz TÜRKMEN Yerleşmeleri:1100 den 1400 lere kadar sürdü. Bu gün Oğuz adlarını taşıyan bir çok köy o zamandan kalmadır.
Avşarlar:Mühim bir yoğunlukları vardı.Bilhassa Acıpayam ile Gölhisar arasındaydılar.Halk arasında Girmehanlar denilen Germiyan’larla şiddetli savaşlar yaptılar. Ancak çoğu dağılıp doğuya doğru yayıldılar söylenen ünlü AVŞAR Beyleri TÜRKÜSÜ onların yadigarlarıdır.Bu gün Gölhisar Çukuru ve Çavdır köylerin de çözülemeyen davalar da” Bunu Ancak Avşar Beyleri keser “ deyimi hala kullanılmaktadır.Yine bu türkünün sadece Burdur topraklarında çalınıp söylenen ,dört beş kıtasını biliyoruz.
Bayındırlılar:Ağlasun ,Çavdır,Yeşilova,Burdur’da köyler kurdular Bu gün aynı ad altında devam etmektedirler. Çavdır Bayındırı ;Türk motifli dejenere olmamış halı ve kilimler dokurlar.
Büğdüz:Burdur’ da oldukça kalabalıktılar. Burdur merkezde bir köy,Ağlasun da bir köy bugün yok olmuştur. Gölhisar’ da bir köy, bu gün yok,Bucak’ta bir köy ancak dağılınca yer adı olarak ismi kalmıştır.
Çavundur –Çavdır:Çavdır ilçesinin kurucularıydılar.16.Asır da İki çavdır yan yana idiler. Aşağı Çavdır ,Yukarı Çavdır.Yukarı Çavdır Şah KULU isyanından sonra boşalmıştı.Bu yüzyıl başın da ise Çavdır ve Yaka Çavdır(Kemer Yakalar köyü) köyleri mevcuttu.Yeşilova’da bir Çavdır köyü bulunuyordu.
Çepniler: Yeşilova ilçemize yerleştiler. Niyaz BABA Köyü nü büyük ihtimal
Onlar kurdular.
Döğer:Burdur ve Çavdır da az nüfuslu mezra.
Kayı:Burdur’da bir, Bucak,Yeşilova da bu adda birer köy ,Gölhisar da Kayı ve Kayıcık Köyleri( Kayacık diye adı değiştirildi.).1870 tarihinde Karakent Köyünde yakınlarında konar göçer bir Kayı cemaatinin varlığı şayanı dikkattir.(Burdur Şeriye Sicili 16 No’lu Defter. Ne var ki bu defter de sayfa numarası olmadığından sayfa nosunu veremiyorum.)Bazı dilbilimcilere göre Burdur halkı ,Oğuz Kayı ağzını konuşmaktadır
Peçenek:Çeltikci ilçesin de küçük bir yerleşim yeri.Çavdır Anbarcık Köyünde bir yer adı vardır.
Kargın: Bucak’ta 16.Yüzyılda göçebe idiler.
Karaevli:Beşkavak Köyü yakınların da bir göl vardı .Burada bir zamanlar bu adı taşıyan lar kalıyordu.1873 te küçük bir köydü Karaevli halkı daha sonra başta Kıravgaz(KAYAALTI) KÖYÜ olmak üzere çevre köylere dağıldılar. Bununla ilgili bir çok davayı sicillerde görüyoruz. Bu gün bu ise bu köy terkedilmiş vaziyettedir.
Salur:Burdur da 16 .Yüzyıl da bir köy vardı .Burdur Antalya Yolunun Kurna Başı mevkisinden sapan Büğdüz yolunun yan tarafların da olan bu köy den hatıra olarak o çevrede ki derelerde adı kalmıştır.Kemer Salurları:17.Yüzyılda hala konar göçerdiler. Katırcıoğlu Mehmet Paşa bu aşiretdendi.
Yazır:Çavdır,Ağlasun.Yeşilova’da birer köy vardır . Sonuncusu 1873 te mevcuttu .Bu gün adının ne olduğunu bilemiyoruz.Çavdır Yazırı 16. Asır da henüz konar göçer di.Burdur da Büğdüz ve Bayın’dır Köyleri yakının da Kayaaltı Köyü sınırları için de ,Salur derelerine komşu Yazırlar ın önce konup sonra terkettikleri yerler halen bu adla yaşamaktadır.Ayrıca Çavdır Kozağaç’ın da eski Yazır’ların yaşadıkları Yazır Alanını da kaydetmek gerekir.
İğdir. Yeşilova.Yeni bazı bulgular Hamit Oğullarının bu boydan çıktığını göstermektedir.
Yüreğil:Irla Yüreğili , Acıpaya’ma bağlandı. Tefenni Yüreğili’nin adı değişerek Yeşilköy oldu. Bucak Yüreğili aynı adıyla devam etmektedir.
Yuva:Tefenni’de Yuva ve Yuvalak, Bucak’ta bir köy vardır(Faruk Sumer,Oğuzlar .İstanbul -1992 .Cevdet Türkay ,Oymak ,Aşiretve Cemaatler.İstanbul-1979)
Bütün bunlara eklenecek önemli tespit de bulunalım. Oğuz Türkmen adını taşıyan bu köyler ve yerler yan yana,sınır sınıradır . Önemli bir husus olarak dikkat çekmektedir .
4-Türkemiş Türkmen Yörükleri:15-17 Yüzyıllar arasın da Gölhisar Yörükanı diye de anılırlar.Hamit Sancağının en önemli yörük aşireti idiler. Gölhisar, Yeşilova, Tefenni,Burdur’a kadar yayılmışlardı . Hatta Bucak ve Ürkütlü’ doğru kayanlar da vardı. .Türkemiş Türkmen Hası olan Burdur iline onların adları 1630 dan 1860 lara kadar isim babalığı yapmıştı.
Türkemişlerin Obaları-Beyler obası Bey köyü kuranlar-Kara Dorular--Ağlanlılar (Ağa Alan) -Büyük ve Küçük Alan Köylerini kuranlar-Tonbadinler.-Pınar başılılar aynı attaki Pınarbaşı köyünü kuranlar.-Alakırlılar-Tefenni de Alakır Köyünün ilk sakinleri ,1873 de mevcut olan Alakır Köyünü bu gün göremiyoruz.Ancak adlarını taşıyan ova halen vardır.-Tefenni Yörükleri . Tefenni’yi ilk kuranlar.-Bulak Yörükleri- İmanç Bölüğü.-Tabaçlılar.- Üyüklüler:.Tefenni Üyük Köyü banileri.-Emetliler.-Kılçanlılılar.Karamanlı Kılçan Köyünü ilk kuranlar.-Develiler-Karamanlı Yörükleri.Adın dan da görüleceği üzere Karamanlı ilçesinin kururcuları oldular.-Ovacık Bölüğü .Tefenni Ovacık Köyüne yerleştiler.- Demir Beyli Bölüğü.-Firuzlular.Zamanımızın Harmankaya Köyünü kuranlardır. Daha sonra bir kısmı Karamanlı’ya yerleştiler.Halk arasında Ferizli’ler de denir.-Beydemirliler cemati-.Ürkütlüler:Ürkütlü yü kuranlar. Ürkütlü Yörüklerinden 1960 larda hala Adana – Mersin çevresinde konar göçer olarak yaşayanlar vardı.-Parslular Bölüğü. -Kara Haydarlılar Bölüğü.Acarlar Bölüğü,Işıklar Bölüğü.Ne vaR ki bu isimlerin bazıları yaşadıkları çevrelerin adı da olablir. Türkemişler zamanla çoğalmışlar ve yerlerine sığamayınca bazıları Menteşe’ye ,Antalya’ya, Bergama ılıcasına dağıtılmışlardı. Rumeli’ye sürgün edilenler arasın da oldukları vakidir.
Ali Fahrettinli:Gölhisar da 16.ve 17 Yüzyıllarda görülen bu Türkmen taifesi Türkemiş’ten sonra en kalabalık Yörük taifesiydi Malumlu ve Yazır bölükleriydi.
5- Erle Yörükleri: Kollar,Çepniler,.Düden Delisi. Kara Mahmutlar. Çardak Yörükleri .Çardak Köyünün kurucuları.
6-Bucak Yörükleri: Eskiden beri yoğun bir yörük bölgesidir.Ilıman iklime sahip olduğundan bölge yörük’ler için cazipti.Melli (Milli) çevresinde adları geçen küçük bölükler ise: A dil ve Umur, Bayat, Kara Özlü,Çakırlar, Kayı ,Kayı Ece,Milli diğer deyişle Melliler Yakın tarihe kadar Teke Sancağının önemlİ bir Yörük taifesiydi.
Melliler veya Milliler:Bazı araştırıcılar Mellilerin Avşarlardan bazıları da Peçenek(Becene)ler den çıktıklarını iddia ederler. Bucak ilçesinin bir bölümüne 15.Yüzyıl dan beri Milli Nahiyesi veya Milli Kazası denmektedir.Bu adı taşıyan Melli ya da Milli Yörükleri o çağdan yakın zamanımıza kadar bu hayat tarzını bölgede devam ettirmişlerdir.
MelliYörüklerinin cemaatleri(bölükleri)Adil,Akbük,Bayat Bayır,Çakırlar,Eşen,Gelesin,Germegi,İsaSazı,Kabaağaç,Kayadibi,Kayı, Kayı Ece,Milli,Kum Beyi,Süleoğulları,Susuz,Taşcı.Bu isimler dolaştıkları yerlerden alabilecekleri gibi özgün adları da olabileceği unutulmamalıdır(Behset KARACA, 15 ve 16 Yüzyıllarda Teke Sancağı .Sayfa:166.189. 2002 Isparta)
Emirhan Oğlu yörükleri. Kışla cemati.Küreciyanlar,Kızıl İshaklar cemaati(Hüseyin Özçelik,Tarihten Bugüne Bucak-Oğuzhan . S.D.ÜNİVERSİTESİ. Yayınlnammamış Yüksek Lisans Tezi, Isparta 1999)
Bucak’ta kışlayıp Sultan dağlarına çıkan yörükler. Sarı Keçililerdi. Bir diğer kolu Eşeler dağına göçerdi. Karaağan Dağları onlar için önemli idi.Sarı Keçililerden başka: Dağlılar,Odabaşlılar,Kötekliler. Sarı Musalar,Honam’lılar bölükler yakın tarihlere kadar bu civarda yaşarlardı.
Ayrıca Saçı Karalı, Hacı İbrahim’ liden bazı bölükler Bucak ve çevresine yerleşmişlerdir.
7- Daniştment Türkmenlerinin iskanı:1701 senesin debir fermanla iskanları emredilen bu Türkmenler uzun süredir,Anadolu da dolaşıyorlardı. İskan sahalarından biride Hamit Sancağıdır.Sandıklı’dan başlayıp- Keçiborlu’ve Irla’ya. Baklan Kazalarına kadar olan sahaya yerleştirildiler.Söğüt dağları çevresi iskan sahaların dan biriydi. Erle –Irla ( Y eşilova)’ ya yerleşenler.Karalar Cemaati: Önce Çardak Köyüne yerleştiler.Daha sonraları etrafa zarar verdiklerinden kaldırıldılar bir kısmı Kıprıs’a sürüldü. Bu ilçemizin Kara Köyünü kurdular.
Buralarda da boş durmadılar. Civanşirlerden Horozoğlu diye biri şakilik de yapmıştı; o yıllarda:adı Horoz Köyüne hatıra kaldı:(Pr. Dr. Yusuf Hallaçoğlu,Osmanlı İmparatorluğunun İskan siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi.Say.81,82 Ankara 1991
8-Çeşitli zamanlarda Burdur iline yerleşen bazı aşiretler ve cemaatler :
-Karamusalı Yörükan taifesi Tefenni Karamusa Köyü.
-KaratekeliYörükleri: Çavdır Anbarcık Köyüne bir bölük 19.Asır sonlarına doğru yerleşmişlerdir.
-Kolucak (Kolçak): Gölhisar Türkmen taifesi
-Oğuzhanlı:15.yüzyılda Karaman Beyliğinde Mut dolaylarında bir beyin adını alan bu aşiret Bucak ilçesine adını veren Türkmen taifesidir.Anamur,Gülnar ve Mut’a da yerleşmişlerdir.Bozdoğan Yörüklerinin bir kolu olan bu Toroslar boyunca batıya doğru dağılmışlar bir kısmı da Bucak ilçesine yerleştikleri anlaşılıyor.1588 yılında Teke Yörükleri Haymanaların içinde isimlerine rastlıyoruz. 20.Yüzyıl başlarında bu ilçenin(Bucak) adı Burdur’a tabi Oğuzhan Nahiyesi olarak yazılıp çizilmektedir.
-Beyliler Türkmen Taifesi Kemer’e yerleşmişlerdir.
Saçı Karalılar:19.yüzyılda bu aşiretin bir kısmının Burdur ,Denizli ve Isparta’ya yerleştirilmesi için irade yayınlanmıştı.
-Sarıkeçili Yörükleri:Vatan-ı aslileri bugünkü Bucak Karağan Dağlarından başlayıp Kemer ilçesine kadar olan Burdur’un Güneybatı dağlarıdır.Otuz yedi köye iskan olmuşlardır.Konya’dan Tokat’a,Isparta’ya ve diğer illere buradan dağılmışlardır.Kemer Sarıtaş Yörükleriyle karışmışlardır.(Osmanlılar zamanında bu aşiretle ilgili bol miktarda Şeriye sicili tutulmuştur.Burdur şeriye sicilleri 198/1 nolu defter,353 nolu sicil,1797 ; 17 Cemazil ahir 1836 Tirkemiş Voyvodasına emir,Isparta Şeriye sicili 180 nolu defter.
-Yeni Osmanlı Yörükleri:Burdur ve Gölhisar’a yerleşmişlerdir.Bazı bölümü Antalya’dadır.
-Burhanlılar:Asıl Güneydoğu Anadolu Türkmenleridir.Çukurova’da yoğundurlar.Gölhisar Çukuru köylerine küçük grupları yerleşmiştir.Çavdır ,Yamadı Köyü, Kayıcık Köyü,Hisarardı,Uylupınar gibi
-Bıyıklı Yörükleri:Burdur ve Antalya’ya yerleşmişlerdir.
-Cerit: Konar göçer Türkmen yörüğü.Burdur ve Gölhisar’a iskan olmuşlardır. Halk arasında titiz insan manasına gelir.
-Bozulus, nam-ı diğer Tabanlı Türkmen ulusu:Burdur kazasına yerleşmiştir.(Burdur şeriye sicilleri 8 nolu defter, 1833 tarih ,38 nolu sicil)
-Çubuklu göçeri:Burdur kazası Türkmen taifesidir.
-Deremilli (Dirmilli) :Bugünkü Dirmil’i kuranlar, yörük taifesindendir.Alanya’da da bir bölüğü vardır.
-Eşenli Yörükan taifesi:Kemer’e yerleşmişlerdir.Oğuzlar’ın Dodurga boyundan çıkmışlardır.
-Eski Yörük:Burdur
-Gerce :Yörükan taifesindendir.Bucak ilçesine yerleşmişlerdir.Yakın zamanlara kadar Çukurova’da göçebe olanlar vardı.
-Kölegir:Yeşilova (Erle-ırla) Danişmenti Türkmen taifesindendir.
-Gözden göre:Yeşilova.Konar göçer Türkmen taifesindendir.
-Hacılar:Burdur. Oğuzların Döğer boyundan çıkmadır.Hacılar köyü ile Döğer köyünün yakınlıkları dikkat çekicidir.
-Hacı veliler obası:Yörükan taifesindendir. Gölhisar.
-İğdecik delisi:Yeşilova.
-Karaçallı:Yörükan taifesindendir.Burdur.Karaçallı Köyüne Geygel Yörükleri de yerleşmiştir.
-Karakoyunlular:Kızılkaya köyleri,Kestel dağı çevresi,Kemer Elmacık Köylerine kadar perakende yörüktürler.Yakın zamanlara kadar konar-göçer durumdaydılar.Kapaklı köyünü kuranlar bu yörüklerdir.
-Karamusaoğlu Bekir:Yörükan taifesinden. Kızılkaya kazası.
-Karaözlü Yörükleri:Ağlasun,Girme kazaları.Antalya’da oldukça fazladırlar.
-Keçili:Bozulus içinden Türkmen yörükanıdır.Bugünün Keçili köyünü kurmuşlardır.
-Kıllı :Yörükan taifesindendir.Cerit aşiretine bağlıydılar.Ağlasun yörüklerindendir.
-Kızılallı:Çavdır Kızıllar Köyü. Yörükan taifesindendir.Karaman oğlu Beylerine en çok estek veren Türkmen aşireti olan Bozdoğan Yörüklerinin bir koludur.Bir çok tarihçi onların adını Kızıl ali olarak okumaktadır. Ne var ki Kızılallı olarak okuyanlarda bulunmaktadır.(Yusuf HALAÇOĞLU,18.Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda İskan Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi.sayfa 82,129 ttk Yay.Ankara 1991) .Nitekim Kızıllar Köyüne yakın köyler buraya Kızıl Allı demektedirler. İsimlerin halk hafızasının kolay kolay unutmadığına güzel bir misaldir(Üçler BULDUK,Bozdoğan Yörükleri.Yörükler ve Türkmenler Sempozyumu Bildiriler.Sayf. 79 2000 –Ankara).Toroslar boyunca batıya doğru yayıldıkları anlaşılan bu boy mensuplarından bazıları 16.Yüzyıl sonlarına doğru ,Gölhisar çevresinden Tefenni,Hasan Paşa Yörükleri ile Teke Sancağına geçmişlerdi(Behset KARACA.15.ve16.Yüz yıllarda Teke Sancağı Sayfa164 2002.Isparta).
-Kılavuzlar:Kemer. Yörükan taifesindendir.Ayrıca 16.Yüzyılda bu bölgede iki köy daha mevcuttu.
-Kulaklar:Boynuyoğunlu aşiretinin bir bölüğüdür.Yeşilova,
-Kutludoğmuşlu:Eskiden Gölhisar yörük’anındandı.Yeşilova ve Gölhisar’a dağılmışlardır.
-Macarlar:Gölhisar.Yörükan taifesindendir.Türkmen boyları içinde Macar grupları tarih boyunca hep olagelmişlerdir.Macaristan’dan geldikleri söylense de Burdur’un bütün köylerinde Macar sülaleleri bugün bile aynı ad altında mevcutturlar.
-Paşalı:Ağlasun yörükan taifesindendir.Bugünkü Çebişli köyünün kurucularıdır.
-Savcılı:Konar-göçer Türkmen taifesindendir.Güneydoğu ve İç Anadolu’ya dağılmışlardır.Kemer’e yerleşenler vardır.
-Tırtar:Konar-göçer Türkmen yörükanıdır. Burdur kazası ve Yeşilova taraflarına.
-Toma Yörükleri:Burdur kazasına yerleşmişlerdi.18.yüzyılda onlarla ilgili çeşitli yazışmalar mevcuttur.Burdur’ da bulunan Toma yaylağından da bahsedilir.
-Yapağılı:Yörük taifesindendir.Kütahya-Geyikli kazasından göç ederek Yeşilova Kırlı köyüne yerleşmişlerdir.Bu yerleşme 1825 tarihine rastlamaktadır. (Burdur Şeriye sicilleri 8/205 , 92 nolu sicil). Yapağılılarla ilgili Burdu r Mahkemesinde 1835 tarihinde Kütahya’da karıştıkları bir olayın mahkemesi yapılmıştı.Horzumun bir koluydular.
-Karakeçili:Kayı Boyundan olan bu ünlü yörük aşiretinin bir kolu günümüz Burdur Halebi köyünün kurucularıdır.Halebi denmelerinin sebebi :Halep-Suruç civarında bulunan Karakeçili aşiretinden ayrılarak bu köye yerleşmeleridir.Gölhisar çukuru köylerine yerleşenlerde görülür . Büyük Alan köyü gibi.Ayrıca Burdur Güneyyayla (Marmara)köyünü Kara Keçili Yörükleri kurmuşlardır.
Çavdır Söğüt Beldesini kuranlar Konya Bayburt İlinden gelip yerleşen Kara Keçili’lerdir.
Burdur,Güvenli Köyüne (Aşağı Sülemiş)de
-Çakallar:Söğüt Dağlarından başlayıp Yeşilova Bayındır Köyüne kadar olan köylere yerleşmişlerdir.Tefenni civarında tavattun eylerlermiş .Bugün bir kısmı Bayındır Köyünde yaşamaktadırlar.
-Haytalar(Saçı Karalar) :Küçük gruplar halinde olsalar da Çavdır-Kozağaç köyüne ve Çeltikçi-Ovacık köyüne yerleşmişlerdir.(Geniş bilgi:Ahmet Refik;Anadoluda Türkmen Aşiretleri,İstanbul,1937. Cevdet Türkay,Osmanlı Arşivlerine göre Oymaklar,Aşiretler,Cemaatler,İstanbul,1979. Hüseyin Özcan;Akdeniz Bölgesi ,Ankara,1967)
Horzumlular:Girişte Horzumlardan bahsetmiştik.Osmanlı dönemi içinde Burdur’da yaşayan Horzumlu’larla ilgili çok sayı da belge vardır.Burdur’daki Horzum’lular genellikle Sarı Keçi Yörükleriyle birlikte anılırlar.Yarışlı Köyü çevresindeki göl kenarında kışlayıp,Irla (Yeşilova )taraflarında yaylaklara çıktıkları görülüyor.Burdur Müslümler Köyünü kuran halkta bu aşiret den Kırlıya bağlı perakende gezen bir cemaatti