YAŞAYAN BİR İNSAN HAZİNESİ -BİR HALK SANATÇISI

 

 

 

BİR ÜÇTELLİ BAĞLAM SEVDALISI

EĞİTİMCİ NECATİ ARSLAN

1954 Anbarcık doğumludur.Babası Hasanaliler olarak tanınan sülaleden Emin Dayı annesi Karatekeli Yörüklerinden Yörük Mustafa kızı rahmetli Havana Yengedir.Yakın bir zamanda yayınladığım 1834 tarihli Gölhisar Kazası köyleri muhtar ve imamları adlı belgede Anbarcık Köyü Muhtarı sanisi gözüken sarı Oğlu Mustafa oğlu Hasanali ;Necati Arslan'nın büyük dedesidir.

Necati Arslan benden iki üç yaş büyüktür.Ben ilkokul üçüncü sınıfta iken o beşinci sınıfta idi.

Hatırladığım her zaman olgun bir yapısının olduğudur.Ve müzik sevdası.Arasıra okul olarak başka köylere geziye gittiğimiz de güreş hastası bir insan olan ancak eğitimcilikle bir alakası olmayan Ahmet Sağlam öğretmen, diğer köyümüz çocuklarıyla Necati Arslanı'da güreşe çıkarırdı; doğrusu pek yenilmezdi.Asıl hafızamda kalan ondaki ritim duygusudur.O tarihlerde bizim köyümüz okulu dahil köylerin çoğunda okul bando takımı yoktu.Bir tek Bayındır(Bayır) ilkokulunda vardı bando.Ve bu bandonun çaldığı yürüyüş ritmiğini diyelim derhal kavrayan N.Arslan sonra fırsat buldukça demir bir parayı okul pencere camına vurarak her zaman bize dinletirdi.Onda büyük bir türkü söyleme isteği müzik kabiliyeti olduğunu her an görmek mümkündü.Ses tınısı oldukça farklıydı. Sesi kıvrak ve titreşimli ve zor rastlanan özellikteydi.İlkokulu bitirince Gönen İlköğretmen okulunda eğitimine devam etti.

Zaman zaman yaz tatillerinde köyde karşılaşırdık Çavdır pazarına traktörler üzerinde yolculuklar yapardık.Ben bir şiir sevadalısı O bir müzik tutkunu olduğundan herhalde ortak bir yanımız olmalıki belki kendide unuttu epeyce koyu sohbetler ederdik. Merakı o sıralar sipsi ile cura'nın -üçtelli bağlama'nın armonisi ses zevki idi. Yanılmıyorsam.Üçtelli bağlamaya yeni başlamıştı. Karaköyde bir düğünde cura çalan Kocatarlalı Şerif merhumu nasıl izlediğini hiç unutmam .İnsanın içindeki ateşi ne söndürebilir ki...

N.ARSLAN ,okulunu bitirdi.Öğretmen olarak uzun yıllar çalıştı.1977 senesinde okulda okurken çalıştığı bir köyden bir arkadaş benim Anbarcıklı olduğumu öğrenince sizin köyden çok güzel türkü söyler bir öğretmen bizim köyde deyince aklıma ilk Necati Hoca geldi

Muhatabım fikrimi doğrulayınca anladımki bu sevda devam ediyor.Bizler başka yerlere gittik uzun seneler onu hiç görmedik ancak sesi kulaklarımızdan hiç silinmedi.

Emekli oldu Gölhisar'a yerleşti.Türkülerini zaman zaman çeşitli ortamlarda dinledik yıllar sonra bir yayla buluşmasında tekrar karşılaştık.Elbette yıllar yapacağını yapmış o gür saçlar gitmiş senelerin faturası hepimize olduğu gibi onada kesilmişti.Ne varki y ürek aynı yürekti gönül aynı gönül ses aynı sesti.Yine bizleri derin duygular içinde bırakıyordu.

O ,bir memleket sevdalısıdır.Memleket havalarının inşasının yorulmaz işcisidir Üç telli bağlama vurgunudur.Aynı zamanda kendi sazını kendi yaparak bu sahada da söz sahibidir..V e bu sahada kalmış nadir üstadlardan belli başlısıdır.Özellikle beşinci yayla şenliğinde seslendirdiği "Eski Anbarcık garip havalarından " Keklik gurbeti "yeni nesillere onun bir armağanıdır.Hocamızın bu gurbeti dahada işleyeceğine inanıyoruz. O bence biraz küçümseme kokan Mahalli Sanatçı veya Yöresel Sanatçı gibi isimlerle vasıflanamz o bir Halk Sanatçısıdır . Eski Üstadların hepsinden bir şeyler almış ama sonuçta kendi şahsiyetini bulmuştur Bir çok unutulmuş Türkümüz onun dağarında halen yaşamaktadır .Örneğin memleketimizin eski türkülerinden "Kabardıç" en güzel ve otanatik biçimde onun sanatında yaşamaktadır .Güya Mahalli Sanatçı(!) diye bilinenler bu türkü istenince Erdal İyiöz'ün söylediği Sahil varyantını söylemekteler kendi yurtlarının muhteşem havasını bilmemekte te sorulunca da yüzünüze bön bön bakmaktadırlar. Çünkü bu garibanlar ancak radyodan öğrendikleri türküleri söyleyebilmekteler .Yine misal Kozağaçlı merhum Çotak Nuri'nin gerçekten harikulade bir şekilde çalıp söylediği aslında bir Yaranlık Zeybeği olan "Erik Dalı Zeybeğini" artık bilip çalan tek kişi Necati Arslan'dır . Onun için o bir Halk Sanatçısıdır. Gerek ses nüansı gerek bağlama tekniği ile Teke müziğinin efsaneleri arasında yerini almış Necati Arslan'ı yürekten selamlıyoruz .Aynı yol ve aynı anlayışta devam etmesini diliyoruz ve tümAnbarcıklılar olarak kendisiyle her zaman gurur duyuyoruz.Sen türkülerini "Ekizce " sazınla çalıp söyleye devam et Necati Hoca!...Gerisine ne gam...